SİVAS’TA CUMA HUTBESİNDE KAMU HAKKINA DİKKAT ÇEKİLDİ: “ATEŞTEN GÖMLEK GİYMEYİN!”

Sivas genelindeki camilerde bu hafta okunan Cuma hutbesinde, kamu hakkı konusu ele alındı. “Kamu Hakkı Dokunulmazdır” başlığıyla minberlerden yapılan çağrılar, toplumun her kesimine hitap etti. Müslümanların, bireysel ve toplumsal sorumluluklarını gözden geçirmeleri gerektiği vurgulanan hutbede; kamu malına zarar vermenin, sadece dünyada değil ahirette de ağır bir cezası olacağına dikkat çekildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan hutbede, Hayber’in fetih günü yaşanan ibretlik bir olay anlatıldı. Hutbeye göre, savaşta şehit olan bir sahabiden bahseden Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s), onun kamu malından çaldığı bir hırka nedeniyle cehennemde olduğunu bildirdi. Bu olayla kamu hakkına riayetin ne kadar büyük bir dini sorumluluk olduğu bir kez daha hatırlatıldı.
“Kamu Hakkı Allah’ın Hakkıdır”
Hutbede kamu malının, sadece bugünkü toplumun değil; henüz doğmamış çocukların, tüyü bitmemiş yetimlerin ve muhtaçların da hakkı olduğuna vurgu yapıldı. “Kamu hakkı; hukukullah’tır. Yani Allah’ın hakkıdır. Rabbimizin bizlere emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak, Müslüman olmanın gereğidir,” denildi. Özellikle devlet malı, vakıf ve dernek mallarının kişisel çıkar için kullanılmasının büyük bir zulüm ve haram olduğu açıkça ifade edildi.
Kur’an-ı Kerim’de “gulûl” olarak isimlendirilen bu tür haksızlıkların, insanı hem dünyada rezil rüsva edeceği, hem de ahirette büyük bir azaba sürükleyeceği belirtildi. Ayet-i kerimede geçen, “Kim kamu malına ihanet ederse, kıyamet günü hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir…” (Âl-i İmrân, 161) ifadesiyle bu konu daha da pekiştirildi.
Torpil, Rüşvet, Sahtekârlık: Cehennem Ateşine Götüren Günahlar
Hutbede yalnızca büyük yolsuzluklar değil; günlük hayatta sıkça karşılaşılan küçük gibi görünen ama etkisi büyük olan bazı davranışlar da örneklerle ele alındı. Bunlar arasında kamu hizmetinde görevli bir memurun mesai saatlerinde şahsi işleriyle uğraşması, tanıdığına öncelik sağlaması, kamu kaynaklarını şahsi menfaat için kullanması gibi durumlar da yer aldı.
Ayrıca, “hediye” adı altında yapılan çıkar ilişkileri, kamu personelinin maaşı dışında menfaat sağlaması, işe alımlarda torpil yapılması, engelli muafiyetinden yararlanarak alınan aracın amacı dışında kullanılması, sosyal yardımlarda yalan beyanlar gibi birçok örnek davranışın da kamu hakkı ihlali olduğu hatırlatıldı.
Hutbede bu tür davranışların İslam’a göre açık birer haksızlık ve haram olduğu belirtilerek, Peygamber Efendimizin “Allah’ın laneti, rüşvet verenin de alanın da üzerine olsun.” hadisiyle uyarıda bulunuldu.
Çiftçiden Esnafa, Vatandaştan Yöneticilere Mesaj Var
Sadece kamu görevlilerine değil, tüm vatandaşlara hitap eden hutbede; tarımsal destekleri amacı dışında kullanmak, naylon fatura ile vergi kaçırmak, ürünleri tarlada bekletip fiyatını düşürerek almak, karaborsacılık yapmak gibi davranışların da kamu hakkını ihlal eden günahlar arasında yer aldığı belirtildi.
Elektrik ve suyun kaçak kullanımı da “toplumun tamamının malına el uzatmak” olarak tanımlanarak, bu tür davranışların hem kul hakkı hem de kamu hakkı ihlali olduğu vurgulandı.
Yeni Hicri Yılda Manevi Muhasebe Çağrısı
Hutbenin sonunda hicri 1447. yılın başlangıcı vesilesiyle Müslümanlara iç muhasebe çağrısı yapıldı. Yeni yılın, kamu hakkına dair hassasiyetlerin yeniden tazelenmesi, günahların gözden geçirilerek tövbe edilmesi, mazlumlara destek olunması ve kul hakkından uzak durularak birlik ve beraberliğin güçlendirilmesi için bir fırsat olduğu belirtildi.
Peygamber Efendimiz’in şu uyarısıyla hutbe sonlandırıldı:
“Kamu malından haksız kazanç sağlayanlar için kıyamet günü ancak cehennem azabı vardır.” (Buhârî, Farzu’l Humus, 7)